A
- abstract: [soyut], somut gerçekleştirmesi verilmemiş olan
- açıkça elle yapılan: [explicit], programcı tarafından açık olarak yapılan
- açıklama satırı: [comment], programı açıklamak için programın içine yazılan satır
- address: [adres], değişkenin (veya nesnenin) bellekte bulunduğu yer
- akım: [stream], nesnelerin art arda erişildiği giriş çıkış birimi
- algorithm: [algoritma], verilerin işlenme adımları, işlev
- alias: [takma isim], var olan bir olanağın başka bir ismi
- alignment: [hizalama birimi], bir türün değişkenlerinin bulunabileceği adres adımı
- alt düzey: [low level], donanıma yakın olanak
- alt sınıf: [subclass], başka sınıftan türetilen sınıf
- anahtar sözcük: [keyword], dilin kendisi için ayırmış olduğu ve iç olanakları için kullandığı sözcük
- and (logical): [ve (mantıksal)], iki ifadenin her ikisinin doğru olduğunu denetleyen işleç
- aralık: [range], belirli biçimde erişilen bir grup eleman
- arayüz: [interface], yapının, sınıfın, veya modülün sunduğu işlevler
- argument: [parametre değeri], işleve parametre olarak verilen bir değer
- array: [dizi], elemanları yan yana duran ve indeksle erişilen topluluk
- arttırma: [increment], değerini bir arttırmak
- assign: [atama], değişkene yeni bir değer vermek
- associative array: [eşleme tablosu], elemanlarına tamsayı olmayan indekslerle de erişilebilen veri yapısı (bir 'hash table' gerçekleştirmesi)
- asynchronous: [zaman uyumsuz], önceden bilinmeyen zaman aralıklarında gerçekleşen
- atama: [assign], değişkene yeni bir değer vermek
- atomic operation: [kesintisiz işlem], bir iş parçacığı tarafından kesintiye uğramadan işletilen işlem
- aynı isimde tanım içeren: [eponymous], kendisiyle aynı isimde tanım içeren şablon
- azaltma: [decrement], değerini bir azaltmak
B
- bağlam değiştirme: [context switching], başka iş parçacığına geçilmesi
- bağlanım: [linkage], derlenen koddaki özgün ismi belirleyen kurallar vs.
- bağlayıcı: [linker], derleyicinin oluşturduğu program parçalarını bir araya getiren program
- bağlı liste: [linked list], her elemanı bir sonraki elemanı gösteren veri yapısı
- bayrak: [flag], bir işlemin veya sonucun geçerli olup olmadığını bildiren bit
- bayt: [byte], 8 bitlik tür
- bayt sırası: [endianness], veriyi oluşturan baytların bellekte sıralanma düzeni
- belirsiz sayıda parametre: [variadic], aynı işlevi (veya şablonu) farklı sayıda parametre ile çağırabilme olanağı
- bellek sızıntısı: [memory leak], artık kullanılmasa bile bellek bölgesinin geri verilmemesi
- betik: [script], terminal komutlarından oluşan program
- big endian: [büyük soncul], değerin üst bitlerini oluşturan baytın bellekte önceki adreste bulunduğu işlemci mimarisi
- bildirim: [declare], tanımını vermeden belirtmek
- binary system: [ikili sayı sistemi], iki rakamdan oluşan sayı sistemi
- binding: [ilinti], yabancı kütüphanenin olanaklarını D söz dizimiyle bildiren dosya
- birim testi: [unit test], programın alt birimlerinin bağımsız olarak denetlenmeleri
- birlik: [union], birden fazla değişkeni aynı bellek bölgesinde depolayan veri yapısı
- bit: [bit], 0 ve 1 değerlerini alabilen en temel bilgi birimi
- block: [blok], küme parantezleriyle gruplanmış ifadelerin tümü
- BOM, byte order mark: [BOM], dosyanın en başına yazılan Unicode kodlama belirteci
- büyük soncul: [big endian], değerin üst bitlerini oluşturan baytın bellekte önceki adreste bulunduğu işlemci mimarisi
- byte: [bayt], 8 bitlik tür
C
- cache: [ön bellek], hızlı veri veya kod erişimi için kullanılan mikro işlemci iç belleği
- call stack: [çağrı yığıtı], belleğin kısa ömürlü değişkenler ve işlev çağrıları için kullanılan bölgesi
- capacity: [sığa], yeni elemanlar için önceden ayrılmış olan yer
- character: [karakter], 'a', '€', '\n', gibi en alt düzey metin parçası
- character encoding: [karakter kodlaması], karakter kodlarının ifade edilme yöntemi
- class: [sınıf], kendi üzerinde kullanılan işlevleri de tanımlayan veri yapısı
- client: [istemci], sunucu programın hizmetlerinden yararlanan program
- closure: [kapama], işlemi ve işlediği kapsamı bir arada saklayan program yapısı
- code bloat: [kod şişmesi], şablon için çok sayıda kod üretilmesi
- code page: [kod tablosu], 127'den büyük karakter değerlerinin bir dünya dili için tanımlanmaları
- code point: [kod noktası], Unicode'un tanımlamış olduğu harf, im, vs.
- code unit: [kod birimi], UTF kodlaması kod değeri
- collateral exception: [ikincil hata], hata atılması sırasında atılan başka hata
- comment: [açıklama satırı], programı açıklamak için programın içine yazılan satır
- Compile Time Function Execution: [CTFE], derleme zamanında işlev işletme
- compiler: [derleyici], programlama dili kodunu bilgisayarın anladığı makine koduna çeviren program
- concurrency: [eş zamanlı programlama], iş parçacıklarının birbirlerine bağımlı olarak işlemeleri
- const: [sabit], bir bağlamda değiştirilmeyen
- constraint: [kısıtlama], şablon parametrelerinin uyması gereken koşulların belirlenmesi
- construct: [kurma], yapı veya sınıf nesnesini kullanılabilir duruma getirmek
- constructor: [kurucu işlev], nesneyi kuran işlev
- container: [topluluk], aynı türden birden fazla veriyi bir araya getiren veri yapısı
- context switching: [bağlam değiştirme], başka iş parçacığına geçilmesi
- contract programming: [sözleşmeli programlama], işlevlerin giriş çıkış koşullarını ve nesnelerin tutarlılığını denetleyen dil olanağı
- control character: [kontrol karakteri], yeni satır açan
'\n'
, yatay sekme karakteri '\t'
, gibi özel karakterler
- cooperative multi-tasking: [işbirlikli çoklu görev], görevlerin kendilerini duraksattıkları çoklu görev yöntemi
- copy construct: [kopyalama], nesneyi başka bir nesnenin kopyası olarak kurmak
- copy constructor: [kopyalayıcı işlev], nesneyi kopyalayan işlev
- core feature: [iç olanak], dilin kütüphane gerektirmeyen bir olanağı
- coroutine: [ortak işlev], aynı zamanda işletilen görevlerden birisi
- CPU: [mikro işlemci], bilgisayarın beyni
- CPU bound: [mikro işlemciye bağlı], zamanının çoğunu mikro işlemciyi işleterek geçiren
- CPU core: [mikro işlemci çekirdeği], başlı başına mikro işlemci olarak kullanılabilen işlemci birimi
- crash: [çökme], programın hata ile sonlanması
- CTFE: [Compile Time Function Execution], derleme zamanında işlev işletme
Ç
- çağrı yığıtı: [call stack], belleğin kısa ömürlü değişkenler ve işlev çağrıları için kullanılan bölgesi
- çalışma ortamı: [runtime], çalışma zamanında dil desteği veren ve her programa otomatik olarak eklenmiş olan program parçası
- çerçeve: [frame], işlev çağrısının yerel durumunu barındıran alan
- çıkarsama: [deduction, inference], derleyicinin kendiliğinden anlaması
- çıkış koşulu: [postcondition], işlevin garanti ettiği sonuç
- çıktı: [output], programın bilgi olarak ürettiği herşey
- çok paradigmalı: [multi-paradigm], çeşitli programlama yöntemlerini destekleyen
- çok şekillilik: [polymorphism], başka bir tür gibi davranabilmek
- çoklu görev: [multi-tasking], birden fazla görevin etkin olması
- çokuzlu: [tuple], bir kaç parçanın diziye benzer biçimde bir araya gelmesinden oluşan yapı
- çökme: [crash], programın hata ile sonlanması
- çöp toplayıcı: [garbage collector], işi biten nesneleri sonlandıran düzenek
D
- data structures: [veri yapıları], verilerin bilgisayar biliminin tanımladığı biçimde saklanmaları ve işlenmeleri
- debug: [hata ayıklama], programın hatalarını bulma ve giderme
- declare: [bildirim], tanımını vermeden belirtmek
- decrement: [azaltma], değerini bir azaltmak
- deduction, inference: [çıkarsama], derleyicinin kendiliğinden anlaması
- default: [varsayılan], özellikle belirtilmediğinde kullanılan
- definition: [tanım], bir ismin neyi ifade ettiğinin belirtilmesi
- değer: [value], ay adedi 12 gibi isimsiz bir büyüklük
- değer türü: [value type], değer taşıyan tür
- değişken: [variable], kavramları temsil eden veya sınıf nesnesine erişim sağlayan program yapısı
- değişmez: [immutable], programın çalışması süresince kesinlikle değişmeyen
- delegate: [temsilci], oluşturulduğu ortamdaki değişkenlere erişebilen isimsiz işlev
- deprecated: [emekliye ayrılan], hâlâ kullanılan ama yakında geçersiz olacak olanak
- derleyici: [compiler], programlama dili kodunu bilgisayarın anladığı makine koduna çeviren program
- designated initializer: [isimli ilklendirici], yapı üyelerinin isimle ilklendirilmeleri
- destruct: [sonlandırma], nesneyi kullanımdan kaldırırken gereken işlemleri yapmak
- destructor: [sonlandırıcı işlev], nesneyi sonlandıran işlev
- deyim: [statement], ifadelerin işletilmelerini ve sıralarını etkileyen program yapısı
- dilim: [slice], başka bir dizinin bir bölümüne erişim sağlayan yapı
- dinamik: [dynamic], çalışma zamanında değişebilen
- directory: [klasör], dosyaları barındıran dosya sistemi yapısı, "dizin"
- discriminated union: [korumalı birlik], yalnızca geçerli üyesine eriştiren birlik
- dizgi: [string], "merhaba" gibi bir karakter dizisi
- dizi: [array], elemanları yan yana duran ve indeksle erişilen topluluk
- doldurma baytı: [padding byte], değişkenleri hizalamak için aralarına gelen baytlar
- döngü: [loop], tekrarlanan program yapısı
- döngü açılımı: [loop unrolling], döngü içeriğinin her eleman için art arda tekrarlanması
- dönüş değeri: [return value], işlevin üreterek döndürdüğü değer
- duck typing: [ördek tipleme], türün değil, davranışın önemli olması
- duyarlık: [precision], sayının belirgin basamak (hane) adedi
- düzen: [format], bilginin giriş ve çıkışta nasıl düzenlendiği
- dynamic: [dinamik], çalışma zamanında değişebilen
E
- eager: [hevesli], işlemlerin, ürettikleri sonuçların kullanılacaklarından emin olunmadan gerçekleştirilmeleri
- element: [eleman], topluluktaki verilerin her biri
- emekliye ayrılan: [deprecated], hâlâ kullanılan ama yakında geçersiz olacak olanak
- emirli programlama: [imperative programming], işlemlerin deyimler halinde adım adım belirlendikleri programlama yöntemi
- encapsulation: [sarma], üyelere dışarıdan erişimi kısıtlamak
- endianness: [bayt sırası], veriyi oluşturan baytların bellekte sıralanma düzeni
- eniyileştirme: [optimization], kodun daha hızlı çalışacak biçimde davranışı bozulmadan değiştirilmesi
- environment variable: [ortam değişkeni], programı başlatan ortamın sunduğu PATH gibi değişken
- eponymous: [aynı isimde tanım içeren], kendisiyle aynı isimde tanım içeren şablon
- erişici: [iterator], elemanlara erişim sağlayan yapı
- eş zamanlı programlama: [concurrency], iş parçacıklarının birbirlerine bağımlı olarak işlemeleri
- eşleme tablosu: [associative array], elemanlarına tamsayı olmayan indekslerle de erişilebilen veri yapısı (bir 'hash table' gerçekleştirmesi)
- etiket: [label], kod satırlarına isimler vermeye yarayan olanak
- evrensel: [global], modül düzeyinde tanımlanmış
- exception: [hata], devam edilemeyen işlemden atılan nesne
- explicit: [açıkça elle yapılan], programcı tarafından açık olarak yapılan
- expression: [ifade], programın değer oluşturan veya yan etki üreten bir bölümü
- expression-based contracts: [sözleşme ifadeleri], sözleşme kısa söz dizimi
F
- flag: [bayrak], bir işlemin veya sonucun geçerli olup olmadığını bildiren bit
- floating point: [kayan noktalı sayı], kesirli sayı
- fonksiyonel programlama: [functional programming], yan etki üretmeme ilkesine dayalı programlama yöntemi
- format: [düzen], bilginin giriş ve çıkışta nasıl düzenlendiği
- frame: [çerçeve], işlev çağrısının yerel durumunu barındıran alan
- function: [işlev], programdaki bir kaç adımı bir araya getiren program parçası
- functional programming: [fonksiyonel programlama], yan etki üretmeme ilkesine dayalı programlama yöntemi
G
- garbage collector: [çöp toplayıcı], işi biten nesneleri sonlandıran düzenek
- geçici: [temporary], bir işlem için geçici olarak oluşturulan ve yaşamı kısa süren değişken veya nesne
- geçişli çoklu görev: [preemptive multi-tasking], görevlerin bilinmeyen zamanlarda duraksatıldığı çoklu görev yöntemi
- geliştirme ortamı: [IDE], program yazmayı kolaylaştıran program
- genel erişim: [public], herkese açık erişim
- generative: [kod üretmeli], kod üreten kodlar kullanan
- generic: [türden bağımsız], belirli türlere bağlı olmayan veri yapıları ve algoritmalar
- gerçekleştirme: [implementation], kodun oluşturulması
- giriş koşulu: [precondition], işlevin gerektirdiği koşul
- giriş/çıkış'a bağlı: [I/O bound], zamanının çoğunu giriş/çıkış işlemlerini bekleyerek geçiren
- global: [evrensel], modül düzeyinde tanımlanmış
- görev: [task], programın geri kalanıyla koşut işletilebilen işlem birimi
- gösterge: [pointer], bir değişkeni gösteren değişken
H
- hata: [exception], devam edilemeyen işlemden atılan nesne
- hata atma: [throw exception], işlemin devam edilemeyeceği için sonlandırılması
- hata ayıklama: [debug], programın hatalarını bulma ve giderme
- hazır değer: [literal], kod içinde hazır olarak yazılan değer
- hevesli: [eager], işlemlerin, ürettikleri sonuçların kullanılacaklarından emin olunmadan gerçekleştirilmeleri
- hexadecimal system: [on altılı sayı sistemi], on altı rakamdan oluşan sayı sistemi
- hierarchy: [sıradüzen], sınıfların türeyerek oluşturdukları aile ağacı
- high level: [üst düzey], donanımdan bağımsız kavramları temsil etmeye elverişli
- hizalama birimi: [alignment], bir türün değişkenlerinin bulunabileceği adres adımı
İ
- I/O bound: [giriş/çıkış'a bağlı], zamanının çoğunu giriş/çıkış işlemlerini bekleyerek geçiren
- iç olanak: [core feature], dilin kütüphane gerektirmeyen bir olanağı
- iç tanım: [nested definition], iç kapsamda tanımlanmış olan
- IDE: [geliştirme ortamı], program yazmayı kolaylaştıran program
- ifade: [expression], programın değer oluşturan veya yan etki üreten bir bölümü
- ikili sayı sistemi: [binary system], iki rakamdan oluşan sayı sistemi
- ikincil hata: [collateral exception], hata atılması sırasında atılan başka hata
- ilinti: [binding], yabancı kütüphanenin olanaklarını D söz dizimiyle bildiren dosya
- ilklemek: [initialize], ilk değerini vermek
- imaginary number: [sanal sayı], salt sanal değerden oluşan karmaşık sayı
- immutable: [değişmez], programın çalışması süresince kesinlikle değişmeyen
- imperative programming: [emirli programlama], işlemlerin deyimler halinde adım adım belirlendikleri programlama yöntemi
- implementation: [gerçekleştirme], kodun oluşturulması
- implicit: [otomatik], derleyici tarafından otomatik olarak yapılan
- increment: [arttırma], değerini bir arttırmak
- index: [indeks], topluluk elemanlarına erişmek için kullanılan bilgi
- infinity: [infinity], sonsuzluk
- inherit: [türetmek], bir sınıfı başka sınıfın alt türü olarak tanımlamak
- inheritance: [kalıtım], başka bir türün üyelerini türeme yoluyla edinmek
- initialize: [ilklemek], ilk değerini vermek
- inline function: [kod içi işlev], işlevin çağrılması yerine içeriğinin çağrıldığı noktaya yerleştirilmesi
- interface: [arayüz], yapının, sınıfın, veya modülün sunduğu işlevler
- invariant: [mutlak değişmez], nesnenin tutarlılığı açısından her zaman için doğru olan
- isim alanı: [name scope], ismin geçerli olduğu kapsam
- isim gizleme: [name hiding], üst sınıfın aynı isimli üyelerinin alt sınıftakiler tarafından gizlenmeleri
- isimli ilklendirici: [designated initializer], yapı üyelerinin isimle ilklendirilmeleri
- isimsiz işlev: [lambda], çoğunlukla işlevlere parametre değeri olarak gönderilen kısa ve isimsiz işlev
- istemci: [client], sunucu programın hizmetlerinden yararlanan program
- iş parçacığı: [thread], işletim sisteminin program işletme birimi
- işaretli tür: [signed type], eksi ve artı değer alabilen tür
- işaretsiz tür: [unsigned type], yalnızca artı değer alabilen tür
- işbirlikli çoklu görev: [cooperative multi-tasking], görevlerin kendilerini duraksattıkları çoklu görev yöntemi
- işleç: [operator], bir veya daha fazla ifadeyle iş yapan özel işaret (+, -, =, [], vs.)
- işleç birleşimi: [operator associativity], aynı önceliğe sahip işleçlerden soldakinin mi sağdakinin mi önce işletileceği
- işlev: [function], programdaki bir kaç adımı bir araya getiren program parçası
- iterator: [erişici], elemanlara erişim sağlayan yapı
K
- kalan: [modulus], bölme işleminin kalan değeri
- kalıtım: [inheritance], başka bir türün üyelerini türeme yoluyla edinmek
- kapama: [closure], işlemi ve işlediği kapsamı bir arada saklayan program yapısı
- kapsam: [scope], küme parantezleriyle belirlenen bir alan
- karakter: [character], 'a', '€', '\n', gibi en alt düzey metin parçası
- karakter kodlaması: [character encoding], karakter kodlarının ifade edilme yöntemi
- katma: [mixin], program içine otomatik olarak kod yerleştirme
- kayan noktalı sayı: [floating point], kesirli sayı
- kaynak dosya: [source file], programcının yazdığı kodu içeren dosya
- kesintisiz işlem: [atomic operation], bir iş parçacığı tarafından kesintiye uğramadan işletilen işlem
- keyword: [anahtar sözcük], dilin kendisi için ayırmış olduğu ve iç olanakları için kullandığı sözcük
- kırpılma: [truncate], sayının virgülden sonrasının kaybedilmesi
- kısıtlama: [constraint], şablon parametrelerinin uyması gereken koşulların belirlenmesi
- kilitsiz veri yapısı: [lock-free data structure], kilit nesnesi gerektirmeden eş zamanlı programlamada doğru işleyen veri yapısı
- klasör: [directory], dosyaları barındıran dosya sistemi yapısı, "dizin"
- kod birimi: [code unit], UTF kodlaması kod değeri
- kod içi işlev: [inline function], işlevin çağrılması yerine içeriğinin çağrıldığı noktaya yerleştirilmesi
- kod noktası: [code point], Unicode'un tanımlamış olduğu harf, im, vs.
- kod şişmesi: [code bloat], şablon için çok sayıda kod üretilmesi
- kod tablosu: [code page], 127'den büyük karakter değerlerinin bir dünya dili için tanımlanmaları
- kod üretmeli: [generative], kod üreten kodlar kullanan
- kontrol karakteri: [control character], yeni satır açan
'\n'
, yatay sekme karakteri '\t'
, gibi özel karakterler
- kopya sonrası: [post blit], üyelerin kopyalanmalarından sonraki işlemler
- kopyalama: [copy construct], nesneyi başka bir nesnenin kopyası olarak kurmak
- kopyalayıcı işlev: [copy constructor], nesneyi kopyalayan işlev
- korumalı birlik: [discriminated union], yalnızca geçerli üyesine eriştiren birlik
- korumalı erişim: [protected], belirli ölçüde korumalı erişim
- koşut işlemler: [parallelization], bağımsız işlemlerin aynı anda işletilmeleri
- kurma: [construct], yapı veya sınıf nesnesini kullanılabilir duruma getirmek
- kurucu işlev: [constructor], nesneyi kuran işlev
- küçük soncul: [little endian], değerin alt bitlerini oluşturan baytın bellekte önceki adreste bulunduğu işlemci mimarisi
- kütüphane: [library], belirli bir konuda çözüm getiren tür tanımlarının ve işlevlerin bir araya gelmesi
L
- label: [etiket], kod satırlarına isimler vermeye yarayan olanak
- lambda: [isimsiz işlev], çoğunlukla işlevlere parametre değeri olarak gönderilen kısa ve isimsiz işlev
- lazy evaluation: [tembel değerlendirme], işlemlerin gerçekten gerekene kadar geciktirilmesi
- library: [kütüphane], belirli bir konuda çözüm getiren tür tanımlarının ve işlevlerin bir araya gelmesi
- linkage: [bağlanım], derlenen koddaki özgün ismi belirleyen kurallar vs.
- linked list: [bağlı liste], her elemanı bir sonraki elemanı gösteren veri yapısı
- linker: [bağlayıcı], derleyicinin oluşturduğu program parçalarını bir araya getiren program
- literal: [hazır değer], kod içinde hazır olarak yazılan değer
- little endian: [küçük soncul], değerin alt bitlerini oluşturan baytın bellekte önceki adreste bulunduğu işlemci mimarisi
- lock-free data structure: [kilitsiz veri yapısı], kilit nesnesi gerektirmeden eş zamanlı programlamada doğru işleyen veri yapısı
- logical expression: [mantıksal ifade], değeri false veya true olan ifade
- loop: [döngü], tekrarlanan program yapısı
- loop unrolling: [döngü açılımı], döngü içeriğinin her eleman için art arda tekrarlanması
- low level: [alt düzey], donanıma yakın olanak
- lvalue: [sol değer], adresi alınabilen değer
M
- machine code: [makine kodu], mikro işlemcinin dili
- magic constant: [sihirli sabit], ne anlama geldiği anlaşılmayan sabit değer
- makine kodu: [machine code], mikro işlemcinin dili
- mantıksal ifade: [logical expression], değeri false veya true olan ifade
- member: [üye], yapı veya sınıfın özel değişkenleri ve nesneleri
- member function: [üye işlev], yapı veya sınıfın kendi tanımladığı işlemleri
- memory leak: [bellek sızıntısı], artık kullanılmasa bile bellek bölgesinin geri verilmemesi
- message passing: [mesajlaşma], iş parçacıklarının birbirlerine mesaj göndermeleri
- metin düzenleyici: [text editor], metin yazmaya yarayan program
- mikro işlemci: [CPU], bilgisayarın beyni
- mikro işlemci çekirdeği: [CPU core], başlı başına mikro işlemci olarak kullanılabilen işlemci birimi
- mikro işlemciye bağlı: [CPU bound], zamanının çoğunu mikro işlemciyi işleterek geçiren
- mixin: [katma], program içine otomatik olarak kod yerleştirme
- module: [modül], programın veya kütüphanenin işlev ve tür tanımlarından oluşan bir alt birimi
- modulus: [kalan], bölme işleminin kalan değeri
- modül: [module], programın veya kütüphanenin işlev ve tür tanımlarından oluşan bir alt birimi
- move: [taşıma], bir yerden bir yere kopyalamadan aktarma
- multi-paradigm: [çok paradigmalı], çeşitli programlama yöntemlerini destekleyen
- multi-tasking: [çoklu görev], birden fazla görevin etkin olması
- mutlak değişmez: [invariant], nesnenin tutarlılığı açısından her zaman için doğru olan
N
- name hiding: [isim gizleme], üst sınıfın aynı isimli üyelerinin alt sınıftakiler tarafından gizlenmeleri
- name mangling: [özgün isim üretme], bağlayıcı tanıyabilsin diye programdaki isimlerin özgünleştirilmeleri
- name scope: [isim alanı], ismin geçerli olduğu kapsam
- nesne: [object], belirli bir sınıf veya yapı türünden olan değişken
- nesne yönelimli: [object oriented], işlemlerin ilgili oldukları tür üzerinde tanımlanmaları
- nested definition: [iç tanım], iç kapsamda tanımlanmış olan
- nitelik: [property, attribute], bir türün veya nesnenin bir özelliği
O
- object: [nesne], belirli bir sınıf veya yapı türünden olan değişken
- object lifetime: [yaşam süreci], bir değişkenin veya nesnenin tanımlanmasından işinin bitmesine kadar geçen süre
- object oriented: [nesne yönelimli], işlemlerin ilgili oldukları tür üzerinde tanımlanmaları
- on altılı sayı sistemi: [hexadecimal system], on altı rakamdan oluşan sayı sistemi
- operator: [işleç], bir veya daha fazla ifadeyle iş yapan özel işaret (+, -, =, [], vs.)
- operator associativity: [işleç birleşimi], aynı önceliğe sahip işleçlerden soldakinin mi sağdakinin mi önce işletileceği
- optimization: [eniyileştirme], kodun daha hızlı çalışacak biçimde davranışı bozulmadan değiştirilmesi
- or (logical): [veya (mantıksal)], iki ifadenin en az birisinin doğru olduğunu denetleyen işleç
- ortak işlev: [coroutine], aynı zamanda işletilen görevlerden birisi
- ortam değişkeni: [environment variable], programı başlatan ortamın sunduğu PATH gibi değişken
- otomatik: [implicit], derleyici tarafından otomatik olarak yapılan
- output: [çıktı], programın bilgi olarak ürettiği herşey
- overflow veya underflow: [taşma; üstten veya alttan], değerin bir türe sığamayacak kadar büyük veya küçük olması
- overloading: [yükleme], aynı isimde birden çok işlev tanımlama
- override: [yeniden tanımlama], üye işlevin alt sınıf tarafından yeniden tanımlanması
Ö
- ön bellek: [cache], hızlı veri veya kod erişimi için kullanılan mikro işlemci iç belleği
- önceki değerli arttırma: [post-increment], sayıyı arttıran ama önceki değerini üreten işleç
- önceki değerli azaltma: [post-decrement], sayıyı azaltan ama önceki değerini üreten işleç
- öncelik: [precedence], işleçlerin hangi sırada işletilecekleri
- ördek tipleme: [duck typing], türün değil, davranışın önemli olması
- özel erişim: [private], başkalarına kapalı erişim
- özelleme: [specialization], şablonun bir özel tanımı
- özgün isim üretme: [name mangling], bağlayıcı tanıyabilsin diye programdaki isimlerin özgünleştirilmeleri
- özyineleme: [recursion], bir işlevin doğrudan veya dolaylı olarak kendisini çağırması
P
- package: [paket], aynı klasörde bulunan modüller
- padding byte: [doldurma baytı], değişkenleri hizalamak için aralarına gelen baytlar
- paket: [package], aynı klasörde bulunan modüller
- parallelization: [koşut işlemler], bağımsız işlemlerin aynı anda işletilmeleri
- parameter: [parametre], işleve işini yapması için verilen bilgi
- parametre değeri: [argument], işleve parametre olarak verilen bir değer
- Phobos: [Phobos], D dilinin standart kütüphanesi
- pointer: [gösterge], bir değişkeni gösteren değişken
- polymorphism: [çok şekillilik], başka bir tür gibi davranabilmek
- post blit: [kopya sonrası], üyelerin kopyalanmalarından sonraki işlemler
- post-decrement: [önceki değerli azaltma], sayıyı azaltan ama önceki değerini üreten işleç
- post-increment: [önceki değerli arttırma], sayıyı arttıran ama önceki değerini üreten işleç
- postcondition: [çıkış koşulu], işlevin garanti ettiği sonuç
- postfix operator: [sonek işleç],
i++
'da olduğu gibi ifadenin sonuna eklenen işleç
- precedence: [öncelik], işleçlerin hangi sırada işletilecekleri
- precision: [duyarlık], sayının belirgin basamak (hane) adedi
- precondition: [giriş koşulu], işlevin gerektirdiği koşul
- preemptive multi-tasking: [geçişli çoklu görev], görevlerin bilinmeyen zamanlarda duraksatıldığı çoklu görev yöntemi
- private: [özel erişim], başkalarına kapalı erişim
- program: [program], bilgisayara yapacağı işleri bildiren bir dizi ifade
- property, attribute: [nitelik], bir türün veya nesnenin bir özelliği
- protected: [korumalı erişim], belirli ölçüde korumalı erişim
- proxy: [vekil], başka nesne yerine kullanılan nesne
- public: [genel erişim], herkese açık erişim
R
- race condition: [yarış hali], verinin yazılma ve okunma sırasının kesin olmaması
- range: [aralık], belirli biçimde erişilen bir grup eleman
- recursion: [özyineleme], bir işlevin doğrudan veya dolaylı olarak kendisini çağırması
- referans: [reference], asıl nesneye, onun takma ismi gibi erişim sağlayan program yapısı
- referans türü: [reference type], başka bir nesneye erişim sağlayan tür
- reference: [referans], asıl nesneye, onun takma ismi gibi erişim sağlayan program yapısı
- reference type: [referans türü], başka bir nesneye erişim sağlayan tür
- register: [yazmaç], mikro işlemcinin en temel iç depolama ve işlem birimi
- return value: [dönüş değeri], işlevin üreterek döndürdüğü değer
- runtime: [çalışma ortamı], çalışma zamanında dil desteği veren ve her programa otomatik olarak eklenmiş olan program parçası
- rvalue: [sağ değer], adresi alınamayan değer
S
- sabit: [const], bir bağlamda değiştirilmeyen
- sağ değer: [rvalue], adresi alınamayan değer
- sanal işlev: [virtual function], tanımı alt sınıfta değiştirilebilen işlev
- sanal işlev tablosu: [virtual function table, vtbl], sınıfın sanal işlev göstergelerinden oluşan tablo
- sanal sayı: [imaginary number], salt sanal değerden oluşan karmaşık sayı
- sarma: [encapsulation], üyelere dışarıdan erişimi kısıtlamak
- scope: [kapsam], küme parantezleriyle belirlenen bir alan
- script: [betik], terminal komutlarından oluşan program
- sekme: [tab], çıktı düzeni için kullanılan hayali sütunlar
- server: [sunucu], başka programlara hizmet eden program
- sığa: [capacity], yeni elemanlar için önceden ayrılmış olan yer
- sınıf: [class], kendi üzerinde kullanılan işlevleri de tanımlayan veri yapısı
- sıradüzen: [hierarchy], sınıfların türeyerek oluşturdukları aile ağacı
- sırasızlık: [unordered], sıra ilişkisi olmama durumu
- side effect: [yan etki], bir ifadenin, ürettiği değer dışındaki etkisi
- signed type: [işaretli tür], eksi ve artı değer alabilen tür
- sihirli sabit: [magic constant], ne anlama geldiği anlaşılmayan sabit değer
- slice: [dilim], başka bir dizinin bir bölümüne erişim sağlayan yapı
- sol değer: [lvalue], adresi alınabilen değer
- sonek işleç: [postfix operator],
i++
'da olduğu gibi ifadenin sonuna eklenen işleç
- sonlandırıcı işlev: [destructor], nesneyi sonlandıran işlev
- sonlandırma: [destruct], nesneyi kullanımdan kaldırırken gereken işlemleri yapmak
- source file: [kaynak dosya], programcının yazdığı kodu içeren dosya
- soyut: [abstract], somut gerçekleştirmesi verilmemiş olan
- söz dizimi: [syntax], dilin yazım ile ilgili olan kuralları
- sözleşme ifadeleri: [expression-based contracts], sözleşme kısa söz dizimi
- sözleşmeli programlama: [contract programming], işlevlerin giriş çıkış koşullarını ve nesnelerin tutarlılığını denetleyen dil olanağı
- specialization: [özelleme], şablonun bir özel tanımı
- stack unwinding: [yığıt çözülmesi], atılan hata nedeniyle çerçevelerin çağrı yığıtından çıkartılmaları
- standard input: [standart giriş], program girişinin normalde okunduğu akım
- standard output: [standart çıkış], program çıktısının normalde gönderildiği akım
- standart giriş: [standard input], program girişinin normalde okunduğu akım
- statement: [deyim], ifadelerin işletilmelerini ve sıralarını etkileyen program yapısı
- static: [statik], derleme zamanında belirli olan
- stream: [akım], nesnelerin art arda erişildiği giriş çıkış birimi
- string: [dizgi], "merhaba" gibi bir karakter dizisi
- struct: [yapı], başka verileri bir araya getiren veri yapısı
- subclass: [alt sınıf], başka sınıftan türetilen sınıf
- sunucu: [server], başka programlara hizmet eden program
- super class: [üst sınıf], kendisinden sınıf türetilen sınıf
- sürüm: [version], programın, olanaklarına göre farklar içeren hali
- syntax: [söz dizimi], dilin yazım ile ilgili olan kuralları
Ş
- şablon: [template], derleyicinin örneğin 'türden bağımsız programlama' için kod üretme düzeneği
T
- tab: [sekme], çıktı düzeni için kullanılan hayali sütunlar
- takma isim: [alias], var olan bir olanağın başka bir ismi
- tanım: [definition], bir ismin neyi ifade ettiğinin belirtilmesi
- tanımsız davranış: [undefined behavior], programın ne yapacağının dil tarafından tanımlanmamış olması
- task: [görev], programın geri kalanıyla koşut işletilebilen işlem birimi
- taşıma: [move], bir yerden bir yere kopyalamadan aktarma
- taşma; üstten veya alttan: [overflow veya underflow], değerin bir türe sığamayacak kadar büyük veya küçük olması
- tembel değerlendirme: [lazy evaluation], işlemlerin gerçekten gerekene kadar geciktirilmesi
- template: [şablon], derleyicinin örneğin 'türden bağımsız programlama' için kod üretme düzeneği
- temporary: [geçici], bir işlem için geçici olarak oluşturulan ve yaşamı kısa süren değişken veya nesne
- temsilci: [delegate], oluşturulduğu ortamdaki değişkenlere erişebilen isimsiz işlev
- terminal: [uç birim], bilgisayar sistemlerinin kullanıcıyla etkileşen giriş/çıkış birimi; "konsol", "komut satırı", "cmd penceresi", "DOS ekranı", vs.
- ternary operator: [üçlü işleç], ifadenin değerine göre ya birinci, ya da ikinci değeri üreten işleç
- text editor: [metin düzenleyici], metin yazmaya yarayan program
- thread: [iş parçacığı], işletim sisteminin program işletme birimi
- throw exception: [hata atma], işlemin devam edilemeyeceği için sonlandırılması
- topluluk: [container], aynı türden birden fazla veriyi bir araya getiren veri yapısı
- truncate: [kırpılma], sayının virgülden sonrasının kaybedilmesi
- tuple: [çokuzlu], bir kaç parçanın diziye benzer biçimde bir araya gelmesinden oluşan yapı
- tür dönüşümü: [type conversion], bir değeri kullanarak başka bir türden değer elde etmek
- tür nitelendirici: [type qualifier], const, immutable, shared, ve inout
- türden bağımsız: [generic], belirli türlere bağlı olmayan veri yapıları ve algoritmalar
- türetmek: [inherit], bir sınıfı başka sınıfın alt türü olarak tanımlamak
- type conversion: [tür dönüşümü], bir değeri kullanarak başka bir türden değer elde etmek
- type qualifier: [tür nitelendirici], const, immutable, shared, ve inout
U
- uç birim: [terminal], bilgisayar sistemlerinin kullanıcıyla etkileşen giriş/çıkış birimi; "konsol", "komut satırı", "cmd penceresi", "DOS ekranı", vs.
- undefined behavior: [tanımsız davranış], programın ne yapacağının dil tarafından tanımlanmamış olması
- union: [birlik], birden fazla değişkeni aynı bellek bölgesinde depolayan veri yapısı
- unit test: [birim testi], programın alt birimlerinin bağımsız olarak denetlenmeleri
- unordered: [sırasızlık], sıra ilişkisi olmama durumu
- unsigned type: [işaretsiz tür], yalnızca artı değer alabilen tür
Ü
- üçlü işleç: [ternary operator], ifadenin değerine göre ya birinci, ya da ikinci değeri üreten işleç
- üst düzey: [high level], donanımdan bağımsız kavramları temsil etmeye elverişli
- üst sınıf: [super class], kendisinden sınıf türetilen sınıf
- üye: [member], yapı veya sınıfın özel değişkenleri ve nesneleri
- üye işlev: [member function], yapı veya sınıfın kendi tanımladığı işlemleri
V
- value: [değer], ay adedi 12 gibi isimsiz bir büyüklük
- value type: [değer türü], değer taşıyan tür
- variable: [değişken], kavramları temsil eden veya sınıf nesnesine erişim sağlayan program yapısı
- variadic: [belirsiz sayıda parametre], aynı işlevi (veya şablonu) farklı sayıda parametre ile çağırabilme olanağı
- varsayılan: [default], özellikle belirtilmediğinde kullanılan
- ve (mantıksal): [and (logical)], iki ifadenin her ikisinin doğru olduğunu denetleyen işleç
- vekil: [proxy], başka nesne yerine kullanılan nesne
- veri yapıları: [data structures], verilerin bilgisayar biliminin tanımladığı biçimde saklanmaları ve işlenmeleri
- version: [sürüm], programın, olanaklarına göre farklar içeren hali
- veya (mantıksal): [or (logical)], iki ifadenin en az birisinin doğru olduğunu denetleyen işleç
- virtual function: [sanal işlev], tanımı alt sınıfta değiştirilebilen işlev
- virtual function table, vtbl: [sanal işlev tablosu], sınıfın sanal işlev göstergelerinden oluşan tablo
X
- xor (exclusive or) (logical): [ya da (mantıksal)], iki ifadenin tekinin doğru olduğunu denetleyen işleç
Y
- yan etki: [side effect], bir ifadenin, ürettiği değer dışındaki etkisi
- yapı: [struct], başka verileri bir araya getiren veri yapısı
- yarış hali: [race condition], verinin yazılma ve okunma sırasının kesin olmaması
- yaşam süreci: [object lifetime], bir değişkenin veya nesnenin tanımlanmasından işinin bitmesine kadar geçen süre
- yazmaç: [register], mikro işlemcinin en temel iç depolama ve işlem birimi
- yeniden tanımlama: [override], üye işlevin alt sınıf tarafından yeniden tanımlanması
- yığıt çözülmesi: [stack unwinding], atılan hata nedeniyle çerçevelerin çağrı yığıtından çıkartılmaları
- yükleme: [overloading], aynı isimde birden çok işlev tanımlama
Z
- zaman uyumsuz: [asynchronous], önceden bilinmeyen zaman aralıklarında gerçekleşen